İstikbal Marşı

Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak,
Dönmeyip Amerika’da arlanmaksızın yaşayacak.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,
Hortumları benimdir, milletimindir ancak.

Çalma kurban olayım hepsini, ey hırslı çakal,
Gariban halkıma da bir pul bırakacak kadar al.
Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal,
Hakkını vermezsen buradaki ortaklarının behemal.

Ben ezelden beri aç yaşadım, aç yaşarım.
Hangi hükümet beni kurtaracakmış? Şaşarım.
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım,
Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım.

Mali krizler, yoluna örmüşse çelikten duvar,
Benim cağız ceğiz diyen bir hükümetim var.
Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar,
Avrupa Birliği denen tek dişi kalmış canavar.

Arkadaş, meclise namusuyla çalışanı uğratma sakın,
İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın.
Gelecektir, belanı vereceği günler Hakk’ın,
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.

Yaktığın yerleri orman diyerek geçme, tanı.
Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı.
Gözleri açık yatır seni kurtaran ATANI
Satılmadık bir o kaldı, durma satıver vatanı.

Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda,
Semizletin Apo’yu mezarında dönsün şüheda.
Uydurma kanunlarla Meclisten getirin seda,
On bin yıllık tarihe, yurdum ederken veda.

Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?
Yediğiniz herzelere başka en demeli?
Oyuverin altını iyice sallansın temeli,
Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli…

O zaman durur belki gözümden akan yaşım,
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım,
O zaman boşa gitmez yıllar süren uğraşım,
HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDEŞİM.

Dalgalanın sizde dolar gibi ey suçlular,
Olsun artık soyguncuya vurulacak yular
Ebediyen, öyle yok hesapsız iktidar,
Hakkıdır garip yaşamış vatandaşın da gülmek
Hakkıdır ezilmiş milletimin aydınlık İSTİKBAL.

Hiç yorum yok: